10 aylık bebek diş gıcırdatma
5aylık bebek neler yapar? 5 aylık bebek gelişimi nasıldır? 5 aylık bebek net görebilir mi? 5 aylık bebek sesleri anlayabilir mi?
MiniWiFi Kamera A9 Mini Kamera APP Uzaktan Monitör Ev Güvenliği 1080P Kamera İç ve Dış Mekan için Gece Görüş ve Hareket Algılama ile IR Kablosuz Kamera Ev Kamera MAYIO : Amazon.com.tr: Elektronik
Bebeklerinemme güdüsünün tatmini çok önemli. Çocuklarda sık görülen yalancı emzik, solunum şekli, diş gıcırdatma ve tırnak yeme gibi alışkanlıklar zamanında terk edilmezse diş yapısını bozuyor. Diş Hekimi İsmail Beker, şu uyarıda bulunuyor: “Emme içgüdüsünü tatmin edememiş bebek parmak emme alışkanlığı
Bebeklerdeağız ve diş sağlığı. Diş Hekimiyle ilk randevunun, ilk süt dişinin çıkmasından sonra yaklaşık altı ay içinde ya da en geç bir yaşına kadar gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak böyle olursa, diş hekimi çocuğu takibe alabilir, yanlış beslenme alışkanlıkları konusunda aileyi uyarabilir ve
AntalyaDiş Kliniği implant, invisalign, gülüş tasarımı, protez ve çocuk diş hekimliği gibi diş doktoru alanlarında profesyonel hizmet vermektedir. Bebeklerin Diş Çıkarırken Belirtileri. Diş çıkarma söz konusu olduğunda, tüm bebekler farklıdır. Ancak bebeğiniz muhtemelen ilk dişlerini ilk yıllarında bir süre
Sites De Rencontres Y Aller Ou Pas. Tüm ebeveynler çocuğunun uykusunu sağlıklı ve rahat bir şekilde almasını istese de yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da uyku esnasında diş sıkma dişlerini gıcırdatma durumları görülebiliyor. Her ne kadar diş gıcırdatma sağlığı tehdit edecek düzeyde görünmese de özellikle dikkat edilmesi ve göz önünde bulundurulması gereken bir sağlık sorunlarından biridir. Çocukların daha rahat uyuyabilmesi için diş gıcırdatması hakkında bilinemesi gereken tedavi yöntemleri ve nedenleri hakkında Memorial Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nden Çocuk Diş Hekimi Dr. Dt. Duygu Tuna, çocuklarda diş gıcırdatması hakkında bilgi verdi. Her anne baba çocuğunun huzurla uyuyabilmesini ister. Uyurken izlediğiniz çocuğunuzun dişlerini sıktığını ve rahatsız edici bir ses çıkardığını fark ettiniz. Paniğe kapılmaya gerek yok ama bu sorunun kendi kendine geçmesini de beklemeyin. 5 yaşından küçük çocuklarda sık görülen dış gıcırdatma yani bruksizm sanıldığının aksine sadece diş kaynaklı olmayabiliyor. Peki çocuğumuzun diş gıcırdatma sorunu varsa ne yapmalıyız? Öncelikle ilk adresiniz, sorunun ağız içi kaynaklı olup olmadığının belirlenebilmesi için diş doktoru olmalı. Gıcırdatma diş kaynaklı değilse psikolog desteği, hatta sindirim sistemi kaynaklı olduğu durumlarda çocuk gastroenteroloji uzmanından yardım alınabiliyor. Çocuklarda Stres Mi Olurmuş Demeyin! Çocuklarda diş gıcırdatma genellikle uyku sırasında yaşanmaktadır. Alt ve üst dişlerin birbirine istemsizce sürtmesi olarak tanımlanan bruksizm her 10 çocuktan 3’ünde görülebilir. 5 yaşından küçük çocuklarda daha fazla gözlemlenen diş gıcırdatmanın farklı nedenleri olsa da stres sorumluların başında yer almaktadır. Özellikle okula yeni başlayan çocuklarda dış ortama, okula uyum sağlama sorunu, evden ayrılma gibi etkenler çocukta strese zemin hazırlayarak diş gıcırdatma olarak karşımıza çıkabilir. Bunun yanında kardeş kıskançlığı, ev içerisindeki huzursuzluk, yeni arkadaşlar gibi durumlarda çocuklarda diş gıcırdamasına yol açabilmektedir. Çocuğun Diş Kontrollerini Aksatmayın! Çocuğunuzun veya bebeğinizin dişlerini gıcırdatmasının nedeni ağız içi yapısından kaynaklanabilmektedir. İlk olarak bir diş doktoruna giderek çocuğunuzun dişlerinin ve çene yapısının normal olup olmadığını kontrol ettirmek gerekir. Özellikle süt dişlerden kalıcı dişlere geçiş döneminde dişlerin birbirleriyle teması veya düzensizliklerde gıcırdatma sorunu ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca çürükler, apseler, diş çıkarma süreci, kapanış bozuklukları, yüksek yapılmış dolgular gıcırdatmanın sebepleri arasında görülmektedir. Reflü Diş Gıcırdatmasına Neden Olabilir! Çocukların okula başladığı dönemde şeker, çikolata ve fast food gibi gıdalarla ilişkisi daha fazla olabilmektedir. Size belki çok dolaylı gelebilir ancak reflü, bağırsak parazitleri dış gıcırdatmalara neden olabilir. Çocuğunuzda diş gıcırdatmayla birlikte uykuda ağzından salya geliyorsa bağırsak parazitleri birinci şüpheli olabilmektedir. Çocuğunuz biraz daha küçükse belirtiler konusunda daha dikkatli olmanız gerekir. İlgi çekmek için yaptığını zannettiğiniz dış gıcırdatmalar reflünün habercisi olabilir. Bebeğinizin yedikleri ağzına geldiğinde öksürerek, yüzünü buruşturarak bazen de dişlerini gıcırdatarak bunu size anlatmak isteyebilir. Bebeğiniz hem dişini gıcırdatıyor hem de yemek haricinde yutkunma hareketleri yapıyorsa reflü şüphesiyle doktora başvurmak gerekebilmektedir. Bunların yanı sıra; kronik sinüzit, burun tıkanmaları, solunum yolları iltihabı, yetersiz ve sağlıksız beslenme, alerjik bozukluklar, hiperaktivite ve dikkat eksikliği çocuklarda dış gıcırdatmaya neden olabilmektedir. Kendiliğinden Geçmesini Bekleyerek Vakit Kaybetmeyin! Çocuk ve bebeklerdeki diş gıcırdatmanın teşhisi çocuklardan çok ailelerin şikayetleri üzerine ortaya çıkmaktadır. Çocuğunuz diş gıcırdatıyorsa paniğe kapılmaya gerek yok ama bu sorunun kendi kendine geçmesini beklemek doğru değildir. Birçok rahatsızlığın neden olabildiği dış gıcırdatması tedavi edilmezse sebep olan rahatsızlığa göre ilerde çok daha ciddi sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Gıcırdatmaya neden olan sorun diş kaynaklıysa; çocuklarda dişlerde aşınma, çürükler, çene eklemlerinde aşınma ile birlikte yapı bozukluklarına ve uyku problemlerine neden olabilir. Diş Gıcırdatması Nedenine Göre Tedavi Yöntemleri Değişiyor! Çocuklarda yaygın bir problem olan diş gıcırdatma karmaşık dişlenme sonlanana ve bazen de ergenlik dönemi başlayana kadar devam edebilir. Bu döneme kadar diş gıcırdatmanın teşhis edilen sebepleri önemlidir. Reflü, psikolojik nedenler gibi sebepler ortadan kaldırıldığında daha erken dönemde diş gıcırdatmanın ortadan kalması beklenir. Çocuğunuz dişini gıcırdatıyorsa ilk olarak diş doktoruna gitmeniz gerekir. Diş doktorunun muayenesinin ardından gıcırdatma nedeni diş olarak belirlenirse buna uygun tedavi ile sorunun üstesinden gelinebilir. Gıcırdatma diş kaynaklı değilse doktorunuz sizi doğru kişilere yönlendirecektir. Çocuğunuz diş gıcırdatmaya neden olan bütün etkenler ortadan kaldırıldıktan sonra sıkmaya yine de devam edebilir. Bu durum rahatsızlık verecek derecede ise ağız içerisine ufak bir aparey hazırlanarak gıcırdatma sorunu ortadan kaldırılabilmektedir.
"Bebeğim çok huzursuz. Gece yarısı sık sık uyanıyor. Sabah 5'te kalkıp yatağında oturuyor. Annesini eskisi gibi emmiyor. Hiç bir şey yemiyor. Ateşi var ve kuru kuru öksürüyor. Elimi ısırıyor. Yine altı pişmeye başladı." Bebeğinizde bu belirtiler varsa çocuğunuz diş çıkartıyor olabilir. Peki bu dönemde nelere dikkat etmeli, ne gibi önlemler almalı? En sık görülen belirtileri neler? Çocuk sağlığı ve hastalıkları pratiğimizde en çok gözlediğimiz diş çıkarma belirtileri, salyanın artışı, huzursuzluk, iştahsızlık ve ağız etrafında döküntüler olmakla beraber, diş çıkartırken çocuklarda çok değişik belirtileri de görebiliriz. Kimi bebek başını sallarken, kimi kulağıyla oynar. Aileler genelde bu durumun neye işaret ettiğini çok merak ederler. Genelde hafif ishal görülmekle beraber, kabızlık da olabilir. Ancak anne sütü alan çocukta meme başı ısırmalarının artması, uykunun kısalması, uykuya dalamama, nedensiz ve uzun süren ağlamalar, kuru öksürük, ateş yüksekliği, diş gıcırdatma, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, pişik, idrarda koku, kusma gibi belirtiler de gözlenebilmektedir. Ateşi çıktığında ne yapmalı? Genel pratiğimizde diş çıkarken ateş 38 oC'yi geçmez diye düşünürüz. Ancak yapılan çalışmalar, ateşin en fazla oC'ye kadar çıkabildiğini göstermektedir. Bu nedenle ateşin bu değerin üzerinde olması genelde diş çıkarmayla ilgili değildir. Dışkının sulu hale gelmesi ve dışkı sayısının artması çocuğun altının da pişmesine neden olur. Bu bile tek başına ağlama nedenidir. Uykusuzluk ve gece öksürükleri, anne babaların da uykusuz kalmasına neden olur. Çocuğun uyku düzeni ve bu nedenle beslenme düzeni de bozulur. Zaten hem katı, hem de sıvı gıda alımı da azalmıştır. Yapılan araştırmalarda, belirtilerin dişin patlamasından 4 gün önce başladığı, genelde dişin patladığı gün en maksimum düzeye ulaştığı ve 3 gün sonrasına kadar sürebildiği gösterilmiştir toplam 8 gün. En önce başlayan belirtiler genelde ısırmaların artması, salya artışı ve diş gıcırdatma olup bunlar 8 gün sonuna kadar devam etmektedir. Yukarıda saymış olduğumuz belirtiler, diş çıkarmakta olan çocukların %65'inde görülür. Geride kalan çocuklarda bu belirtiler görülmez. Diş çıkarma sırasında görülen belirtilerin hiç biri, çocuğun sağlığını tehdit edici düzeyde değildir. Ancak çocuklarda gözlenen bu belirtiler, diğer hastalıkların belirtileriyle karışabilir. Ateş ve öksürük nedeniyle akciğer enfeksiyonu sanılıp antibiyotik tedavisi alan bebekler vardır. Çocuğun dişlerinin ne zaman çıkar? Ülkemizde bebeklerin ilk süt dişleri ortalama ayda 3-17 ay çıkmaktadır. İlk patlayan dişler genelde alt kesiciler olup çok nadiren üst kesiciler de çıkabilir. İlk süt dişinden sonra genelde ayda birer adet diş çıkmaya devam eder. Alt kesicilerden sonra üst kesiciler çıkar. Daha sonra yanlarına birer adet daha kesici dişler eklenir. Sonra köpek kanin dişlerini atlayarak 1. ön azı dişleri çıkar. Bundan sonra köpek dişleri ve ardından 2. ön azı dişleri çıkar. Otuz ay bittiğinde genelde çocuğun ağzında 20 süt dişi tamamlanmış olmaktadır. Bebeğinizin dişleri çıkarken doktorunuzdan yardım almanız gerekebilir. Genelde jel ve parasetamol gibi ilaçlar kullanılmakla beraber, duruma özgü çözümler de üretmek gerekebilir. Dr. Mehmet Kantar
Artık on aylıkken bebeğinizdeki dikkate değer değişiklikleri fark etmiş olmalısınız. Küçük bebeğinizin şimdi tam bir profesyonel gibi oynayan, etrafta dolaşan ve iletişim kurmaya çalışan bağımsız bir bireye hızlı bir şekilde dönüşümünü görmek harika olacak! Küçük bebeğiniz 10. ayına girerken, ne kadar bağımsız olmaya başladığına şaşıracaksınız. 10 aylık bebek herkesle iletişim kurmaya çalışırken sevimli bir şekilde konuşkan, gevezelik etmeye ve heceleri birbirine bağlamaya başlıyor. Bu yaşta, bebeğinizin kişiliğini de hissedeceksiniz. Biraz utangaç mı yoksa daha maceracı mı? Çocuklar ayrıca hoşlandıkları belirli kitapları, müzikleri ve filmleri seçmeye başlarlar. 10 Aylık Bebek Gelişimi ve Kilometre Taşları Fiziksel Geliştirme Bu aşamada bebeğinizin ortalama boyu ve kilosu aşağıdaki gibi olmalıdır erkekler – Uzunluk 73,1 cm – Ağırlık 9,1 kg kızlar – Uzunluk 71,6 cm – Ağırlık 8,8 kg Ve çocuğunuzun baş çevresi şöyle olmalıdır Erkekler 45,41 cm Kızlar 44,23 cm 10 aylık bebeğiniz çok meraklı olduğu için doğal olarak çevresini keşfetmek isteyecektir. Bebeğinizin motor becerilerinin bu yaşta ona ayak uydurabilmesi iyi bir şey! Bebeğiniz sadece emeklemekle kalmaz, aynı zamanda oturur pozisyonda kendi başına da ayakta durabilir. Bebeğinizin alçak sehpa gibi çeşitli nesnelere tutunduğunu ve yürüdüğünü fark edebilirsiniz. Buna “seyir” denir ve bebeğinizin ilk adımlarının çok yakında olduğunu gösterir. Bebeğiniz kendi başına oturabilir ve destekle çömelir. Ayrıca, çocuğunuz nesneleri bir elinden diğerine kolaylıkla taşımayı öğreniyor. 10 aylık bebekler kıskaç kavramalarının gelişimi sayesinde küçük nesneleri toplamaya bayıldığından, boğulma tehlikelerine karşı ekstra dikkatli olmanız da önemlidir. İpuçları Bu, evinizi bebek geçirmez hale getirmenin son derece önemli olduğu aşamadır. Motor becerilerin gelişimini ve koordinasyonunu nasıl teşvik edebilirsiniz? Müziği açın ve bebeğinizi şarkılara eşlik etmeye ve sallamaya teşvik edin! Bu onun işitsel gelişimi için de harikadır. 10 Aylık Bebek Bilişsel Gelişimi 10 aylık bebeğiniz meraklı ve gözlemcidir, bu nedenle bebeğinizin dünyayı keşfetmesine izin vererek merakını beslemek önemlidir. Bebeğinizi dışarı çıkarın veya keşif ve gözlem yoluyla entelektüel gelişimini teşvik etmek için evdeki nesnelerle oynamasına izin verin. Ceee-eee, kendisinden saklanan şeyleri arama dürtüsü hissetmeye başladığı için favori bir oyundur. Bebeğiniz düşen nesneleri izlemeyi de sevecektir. İpuçları Bu ayda bebekler nesne sürekliliği kavramını bir nesnenin görülmese bile var olduğunu bilmek öğrenirler. Oyuncakları veya kitapları saklayarak ve çocuğunuzun onları aramasına yardımcı olarak bunu teşvik edin. Bebeğiniz henüz doğru kelimeleri oluşturamıyor olsa bile nesneleri adlandırmaya başlayın. Bunu yaparak, beyninin dil ve iletişim ile ilgili kısmını uyarmış olursunuz. Bu aşamada tüm ekran süresinden kaçınmak en iyisidir. Bunun yerine çocuğunuzu yaşına uygun kitaplar, bloklar ve boyalar gibi oyuncakları ve tabii ki bol bol etkileşim yoluyla teşvik edin. Sosyal ve Duygusal Gelişim 10 aylık bebekler sevimli küçük taklitçilerdir! Duygular ve hisler için en iyi öğretim aracınız olarak yüzünüzü kullanın. Komik suratlar yapın ve kelimeleri abartın. Bebeğe kocaman gülümseyin ve ona “Bak anne mutlu!” deyin ya da bebek ağladığında “Üzgün müsün canım? Olma. Sana kocaman sarılacağım ve seni mutlu edeceğim!” Bu yaşta, bebeğiniz yabancılara karşı temkinli olmaya ve bazı “favori” insanlara yapışmaya başlayabilir. Bu, bebeğinizin bir veya iki ay önce göstermeye başlamış olabileceği ve önümüzdeki birkaç ay içinde hafiflemesi gereken yabancı kaygısının bir devamıdır. Bazen bebeğiniz garip davranışlar sergileyebilir. Bu, çevresindeki stresli değişikliklerle başa çıkmanın bir yolu olarak kafa vurma, yuvarlanma, diş gıcırdatma veya saç çekmeyi içerir. İpuçları Bebeğiniz, bu ayda, gök gürültüsü veya yüksek sesler duyduğunda olduğu gibi, daha önce hiç yaşamadığı korkular oluşturmaya başlayabilir. Bebeğinizi kucaklama ve sevgiyle rahatlatın. Bebeğinizi ilk kez kreşe bırakmanız gerekiyorsa, ona her zaman “Anne/Baba çok yakında dönecek!” dediğinizden emin olun. Güle güle dedikten sonra kreşin yakınında oyalanma ve her zaman kocaman bir gülümsemeyle ayrılın. Utangaç veya korkmuş görünüyorsa, bebeğinizi insanlara gitmeye zorlamaktan kaçının. 10 Aylık Bebek Konuşma ve Dil Gelişimi Bebeğinizin hızlı gelişen beyni, daha fazla kelime anlamasını sağlar. Örneğin, “anne”, “baba”, “köpek” ve “kedi” gibi kelimeler çocuğunuzun günlük kelime dağarcığının temel öğeleri haline gelebilir. Sizinle son derece sevimli bebek konuşmalarında uzun “konuşmalar” da yapabilir. Hareketli bir şekilde yanıt verin. İpuçları Çocuğunuzla etkileşim kurarak, konuşarak, okuyarak ve ona şarkı söyleyerek iletişim becerilerini geliştirin. Birçok bebek, bir melodi eşliğinde kelimeleri daha etkili bir şekilde hatırlama eğilimindedir. Bu şarkı söyleme becerilerini tazeleme zamanı! Değiştirme zamanı veya banyo zamanı, bebeğinizin karnını hafifçe dürterek adlandırın. Aynı şeyi o küçük ayak parmakları ve tombul uzuvlar için de yapın. Bu sadece harika bir bağlanma egzersizi değil, aynı zamanda bebeğinize vücut bölümlerinin isimlerini de öğretiyorsunuz. Bebeğinize kitap okurken, olabildiğince etkileyici olun. Kitapta anlatılan karakterlere veya deneyime uyacak şekilde sesinizin tonunu ve tınısını değiştirin. Ortak öğelere “bebek” adları ve etiketleri vermekten kaçının. Örneğin, bebeğinizin sütüne “süt” denilmeli ve “nom nom” veya “süt-süt” değil. Başka bir deyişle, bebeğe eşyalar ve nesneler için doğru isimleri öğretin. Sağlık ve Beslenme 10 aylık bebeğinizin iştahı artık büyük olabilir ve yeni yiyecekler, dokular ve tatlar denemek heyecan verici olacaktır. Küçük bebeğinize her öğünde yaklaşık yarım kase olacak şekilde günde dört küçük öğün verebilirsiniz. Bebeğinize süt beslemeleri arasında iki küçük atıştırmalık da verebilirsiniz. Tipik olarak, bu yaştaki kız ve erkek çocuklar için kalori alımı aşağıdaki gibidir Erkek Kcal/gün Kızlar Kcal/gün Beslenmeleri aşağıdakilerden oluşmalıdır Protein Bu, çocuğunuzun yaptığı tüm büyüme ve gelişmeyi beslemek ve onun uzun ve güçlü büyümesine yardımcı olmak için gerekli bir besindir. Bebeğinizin günlük yaklaşık 23,7 gram proteine ihtiyacı vardır. Bu, yaklaşık sizin avucunuzla bir avuç büyüklüğünde balık veya avuç içi büyüklüğünde bir kırmızı et veya tavuk parçası veya beş ila yedi yemek kaşığı kuru fasulye ve bezelye veya bir yumurta anlamına gelir. Çocuğunuza, beyin gelişimi için gerekli olan Omega 3 yağ asitleri açısından zengin olan sardalya veya pembe somon gibi yağlı balıklar verin. Meyveler Meyveler, iyi sindirim sağlığı için gerekli olan liflerin yanı sıra temel besinleri ve antioksidanları sağlar. Bebeğinizin her gün yaklaşık 1/4 fincan meyveye ihtiyacı vardır. 1/4 fincan meyve 1/4 fincan taze, dondurulmuş veya konserve meyveye, 1/8 fincan kuru meyveye, 1/4 büyük elma, 1/4 büyük muz veya yarım küçük avokadoya eşittir. Bebeğinize şeker içeriği yüksek konserve veya kuru meyveler yerine mümkün olduğunca taze meyveler verin. Sebzeler Meyvelerin yanı sıra sebzeler, bebeğinizin büyümesi için çok önemli olan vitamin ve mineralleri sağlar. Çocuğunuzun her gün 1/4 fincan her biri 25 gr sebzeye ihtiyacı vardır. 1/4 fincan sebze, 1/4 fincan pişmiş sebzeye, yarım fincan ıspanak veya lahana gibi yeşil yapraklı sebzelere, 1/4 büyük domatese, yarım orta boy havuç veya 1/4 fincan brokoli veya karnabahara eşittir. Tahıllar Bebeğinizin günlük tahıl ihtiyacı yaklaşık 42,5 gramdır. Bu, yaklaşık 1,5 dilim ekmek, 1,5 su bardağı mısır gevreği veya yulaf ezmesi veya bir su bardağı pişmiş makarna veya pilava eşittir. Yararlı lif ve besin maddelerine sahip tam tahıllı ekmek veya kahverengi pirinç gibi tam tahılları seçin. Beyaz ekmek, makarna ve beyaz pirinç gibi rafine tahılları sınırlayın. Süt Çocuğunuz her gün en az 700-1000 mL süt içmelidir. Bebeğiniz bir yaşına gelene kadar inek sütünden kaçının. Bebekleri, ne zaman sütten kesileceğine karar vermek annelere ve bebeklere kalmıştır. Bu yaşta, bebeğinizin daha fazla meyve, sebze, tahıl ve et türünü denemesini sağlamak için de iyi bir zamandır. İpuçları Kuru üzüm, şekerleme, üzüm ve sosisli sandviç gibi boğulma tehlikesi olabilecek yiyeceklere dikkat edin. Şimdiye kadar, küçük çocuğunuzun “süt dişlerinin” çoğu da çıktı, bu nedenle yulaf lapası gibi kıvamı daha yoğun olan lezzetli yiyecekleri yemeye hazır. Kesilmiş katı yiyecekler de iyi bir fikirdir. Yeni yiyecekler sadece eğlenceli olmakla kalmaz, aynı zamanda bebeğinizin yiyecekleri alıp ağzına götürmesi gerektiğinde kıskaç kavramasını ve koordinasyonunu geliştirmeye de yardımcı olur. Tutması kolay bir kaşık alın ve küçük çocuğunuzun kendini beslemesine izin verin. Stressiz temizlik için masaya veya sandalyesinin altına bir paspas koyduğunuzdan emin olun, çünkü ilk başta dağınık olacaktır! Ancak çocuğunuzun daha bağımsız olmasına izin vermek, ebeveynliğin bu aşamasının önemli bir parçasıdır. Anneler ve babalar, kendiniz doktor değilseniz, bebeğinize asla kendi başınıza ilaç vermemelisiniz. Çocuğunuzdaki herhangi bir hastalık için, hatta yaygın olanlar da dahil olmak üzere, lütfen tıbbi yardım alın. Bununla birlikte, örneğin tıkalı bir burun için tuzlu su damlaları veya ateş için ılık nemli bez kullanarak çocuğunuzun semptomlarını hafifletebilirsiniz. İpuçları Bebeğinizi beslemeden önce veya bez değişiminden sonra ellerinizi yıkayınız. Bebeğinizin tüm bakıcılarına da aynısını yapmalarını tavsiye edin. Bebeğin hasta olduğunda yemekten vazgeçmesi normaldir. Bu konuda stres yapmayın, iyileştiğinde iştahı geri dönecektir. Bununla birlikte, dehidrasyonu önlemek için sıvıları sürdürün. Kazaları önlemek için masaların veya diğer mobilyaların tüm keskin köşelerini kapattığınızdan emin olun. Dolapları ve kitaplıkları duvara sabitleyin. Ne Zaman Endişelenmeli Bu gecikmiş gelişme belirtilerine dikkat edin Bebekler on aya kadar herhangi bir zorluk çekmeden emeklerler ve eğer bebeğiniz emeklemiyorsa bu endişe kaynağı olabilir. Çoğu bebek, yürümenin temeli olan destekle bile ayakta durabilir . On aylık bir bebek konuşmaya başlamayabilir, ancak çok çeşitli sesler ve sesler çıkarır. Küçük çocuğunuz alışılmadık derecede sakinse, tıbbi yardım alın. Bebeğiniz düzenli olarak gördüğü yüzleri tanıyamazsa, görme veya bilişsel yeteneklerde sorun olduğunu gösterir. On Aylık Bebeğin Önemli Gelişim Aşamalarına Ulaşmasına Yardımcı Olmanın Yolları Gelişimsel başarılarını bilemek ve daha fazlasını elde etmelerine yardımcı olmak için bazı basit teknikler Artık bir macera yolculuğunda olduklarından, emeklemeleri ve kaslarını güçlendirmeleri için yer açın. Tehlikeli olduğu kanıtlanabilecek tüm engelleri kaldırın. Çocuğunuza bebeğin ağırlığını destekleyecek bir yürüteç alın. Bu onu ayağa kalkmaya ve ilk adımlarını atmaya teşvik edecektir. Kelimeleri, cümleleri ayırt etmesine ve dilleri öğrenmesine yardımcı olmak için çocuğunuzla konuşmaya devam edin. Çocuğunuzun merakını uyandıracak oyunlara ve etkinliklere katılın. Sosyal etkileşim kazanmak için bir gruba katılın. Yumuşak parmak yiyecekleri verin ve bebeğinizi onları alıp yemeye teşvik edin. Parmak yiyecekleri yemenin, bebeğin bir yaşına girdikten sonra kolayca sütten kesilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. Bu aşamadaki sağlıklı bir bebek, doğru beslenme ve becerilerin beslenmesi ile bu kilometre taşlarını geliştirecektir. Teşvik ve sevgi, bebeklerin keşfetme ve öğrenme etkinliklerinde yardımcı olmanın anahtarıdır. Bir terslik olduğunu düşünüyorsanız, içgüdülerinizi göz ardı etmeyin ve hemen doktora gidin.
Clinic Plus Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Eralp, konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Bebeğiniz artık büyüdü ve süt dişleri çıkmaya başladı. Bu dönemde merak edilen en önemli sorulardan biri de süt dişlerinin temizlenmesi gerekir mi ve nasıl temizleyebiliriz? Ya da süt dişleri neden bu kadar büyük ve ayrık duruyor? Yoksa nasıl olsa yerine yenileri gelecek düşüncesiyle belki de bu soruların hiçbiri aklımıza bile gelmiyor mu?Süt dişleri, değişken olmakla birlikte, ortalama ağızda görülmeye başlar ve bütün süt dişlerinin ağızda görülmesi 2,5-3 yaşını bulur. Bu süre içinde bebeğiniz ek gıdaya geçmiş, hatta artık sizin yediğiniz her şeyi yemeye başlamış olacaktır. Dolayısıyla tabi ki de süt dişlerinin fırçalanması gerekmektedir. Süt dişleri, normal dişlere oranla daha çok organik madde içerdiklerinden çürümeye daha yatkın olurlar, daha kolay ve hızlı çürürler. Ayrıca çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen soğuk-sıcak hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamadıklarından, çürüğü ancak dayanılamayacak kadar ağrıya sebep olduğunda fark ederler ve o zaman da çok geç kalınmış olabilir” ya da çocuğunuzun dişleri çürüdüğünde, aynı yetişkinlerde de olabileceği gibi, ağrı olabildiğini ifade eden Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Eralp, daha sonra şunları kaydetti; “İleri vakalarda bu çürükler sebebiyle çocuğunuzun yüzünde şişlikler olabilir. 4 yaş altı çocuklarda, iletişim ve güven duygularında yetersizlik de varsa bir diş doktoruna gidip tedavi olmak imkansız hale gelebilir. Fakat değişmez bir gerçek vardır ki o da çürük diş mutlaka tedavi edilmelidir. Nasıl olsa yerine yenileri gelecek diye düşünüp çürükleri görmezden gelmek yanlış dişleri bu dönemde, yeni başlayan konuşma fonksiyonunda ses ve harflerin doğru çıkarılması yönünden, ayrıca görünüm, ısırma ve yeme fonksiyonları açısından çok önem taşır. Süt dişleri, yerlerine gelecek olan kalıcı dişler için çenelerde yer tutucu ve sürme yönünü belirleyici olarak da görev yapmaktadırlar. Bu nedenle, süt diş dizisi döneminde diş çekimi yapılması son çare olarak değerlendirilmesi gereken tedavi olmalıdır. Ayrıca erken dönemde yapılan süt dişi çekimleri beslenme bozukluklarına ve çocukta kilo kaybına yol açabilir. Bununla beraber kalıcı dişerin sürme sıralarını değiştirebilmekte ve doğru şekilde yerleşmelerine engel dönemde ağızlarında diş çürüğü saptanan çocuklarda yeterli ağız hijyeni sağlanamazsa, ileri yaşlarda sürekli dişlenme döneminde de çürük riskinin daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarda tespit edilmeyen süt dişi çürükleri; ağızda kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve estetik bakımdan hoş olmayan bir görüntüye yol açar. Bu dönemde tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve -romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar- genel sağlık problemlerine yol açabilir. Bu nedenle süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeksizin mutlaka tedavi dişleri, daimi dişlere göre bazı farklılıklar gösterir. Bu farklılıkları bilirsek, bir problem olup olmadığını anlamak da kolaylaşacaktır. Süt dişleri genelde birbirlerinden ayrık bir şekilde dizilirler. Bu ayrık dizilim, çocuğunuzun ileri de diş diziminde problem olacağına işaret değildir. Süt dişlerinin ayrık dizilimi, yerlerine gelecek olan daha büyük daimi dişlere yer sağlamak içindir. Daimi diş, süt dişinin rehberliğinde ağız içindeki yerini bulacaktır. Rehberi olmayan bir daimi diş, olması gereken yerden daha önde, arkada ya da yanda çıkabilir. Bu da ileride çapraşıklık görülme ihtimalini alt ön bölgede, daimi kesici dişler, süt dişlerinin hemen arkasından, dil tarafından gelir. Bu görüntü ilk bakışta daimi dişlerde çapraşıklık mı olacak acaba diye düşündürebilir. Bu çok doğal bir süreçtir, şöyle ki alt kesici dişlerin sürme yönü öne doğrudur ve çene gelişimi devam ettikçe bu dişler de olması gereken yere gelecektir. Süt ve daimi dişlerin karışık olarak ağızda olduğu bu dönemde, acaba çocuğumun dişleri çapraşık mı olacak diye endişelenmek çok da doğru değildir. Tabi ki bu tarz endişelerinizi, bir diş hekimiyle paylaşmak daha doğru olacaktır. Sonuçta, çocuğunuzun dişleri ve çene kemikleri annesine ya da babasına benzeyecektir. Kendinizde gördüğünüz bazı problemlerin çocuğunuzda da ortaya çıkması yüksek ihtimaldir. Doğrusu düzenli olarak bir diş hekimine gitmek ve olası problemleri erken yaşta tespit ederek yönlendirmek dişleri, daimi dişlere göre daha tombul ve kısa görünümlüdür. Bu görünüm, süt dişinin henüz tam sürmediği izlenimine kapılmanıza sebep olabilir. Süt dişleri doğalında olan tombul ve kısa görünümlerinin yanı sıra, farklı yapılarından dolayı kolay aşındıkları için daha da kısalabilirler. Yetişkinlerde oldukça yaygın olarak görülen diş sıkma-gıcırdatma alışkanlıkları çocuklarda hatta bebeklerde de oldukça sık görülmektedir. Önde alt ve üst çenede iki olmak üzere, toplamda 4 dişi olan 8 aylık bir bebek bile diş gıcırdatabilir. Bebeklerde ve çocuklarda diş gıcırdatma alışkanlıklarının, çok derin sebepleri olabileceği gibi, çok basit ve fizyolojik sebepleri de diş sıkma-gıcırdatma sebepleri arasında olan stres, bebek ve çocuklar için de geçerli bir sebeptir. 8 aylık bir bebekte ek gıdaya geçiş süreci, kendini güvende hissettiği tek yer olan memeden ayrılma veya uyku düzensizliği bir bebek için stres sebebi olabilir. Daha önce hiç görmediği nesneleri görmek, dokunmak ya da sesleri duymak bir bebeği endişelendirebilir. Bebek bu dönemde zaten düzgün bir kapanış ya da kontakta olmayan dişlerini çok rahat gıcırdatabilir. Ebeveyn bu dönemde diş gıcırdatmanın çok anormal bir davranış olduğunu düşünüp endişelenebilir ve aşırı tepki verebilir. Aşırı tepki vermek bebeğinizin daha çok hoşuna gidebilir ve ilgi çekmek için diş gıcırdatma eylemini bir alışkanlık haline diş sürmesi sırasında dişetinde oluşan baskı çevre dokulardaki sinirleri uyarabilir. Uyarılan sinirler çiğneme kaslarını çalıştırır ve istemsiz çene kasılmaları yani diş gıcırdatmaları görülebilir. Bu tamamen fizyolojik bir olaydır ve aşırı tepki vermeden, çocuğun bu hareketten zevk almasını sağlamadan, bu alışkanlıktan vazgeçmesini beklemek doğru olacaktır. Diş sürmeleri tamamlandığında bu alışkanlıktan vazgeçecektir. Bunun dışında barsak parazitleri, alerji ve endokrin bozuklukları ve yetersiz beslenme gibi faktörler de diş sıkma-gıcırdatmaya sebep görülen diş sorunlarından biri de travmaya bağlı oluşan diş kırıklarıdır. Oldukça hareketli oldukları bu dönemde, düşme ve çarpmalara bağlı olarak dişlerde kırık veya lüksasyonlar dişte sallanma-yükselme-hareketlilik sıklıkla görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda diş doktorunuzdan mutlaka yardım almanızı tavsiye ederim. Süt dişleri ve daimi dişlerin aynı dönemde ağız içinde bulunduğu bu dönemler, karışık dişlenme dönemi olarak isimlendirilir. Karışık dişlenme döneminde çene kemikleri ve dişler oldukça aktiftir ve büyüme paternine ayak uydurmaya çalışırlar. Fakat artık özgürlüğünü ilan etmiş olan çocuğunuz da oldukça aktiftir ve dişlerine istemeden de olsa zarar verebilir. Diş sürmelerinde farklılıklar, çürükler, kırıklar, diş gıcırdatma, çapraşıklıklar, erken süt dişi çekimleri gibi faktörler çocuğunuzun ömür boyu kullanacağı daimi dişlerinin kaderini belirleyecektir. Dolayısıyla, bu dönemde ebeveynler daha bilinçli olmalı, çocuğunu gözlemlemeli ve düzenli olarak diş doktoru ziyaret edilmelidir.”
Diş Hekimi Doktor Remzi Ülgen, diş gıcırdatmanın sebeplerinden ve tedavi yöntemlerinden gıcırdatma, genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma olayıdır. Toplumumuzda sık rastlanır. Bu alışkanlığa sahip kişiler çoğunlukla bundan DİŞ GICIRDATIRIZ?Vücudumuzda stres belirtilerini ilk olarak gördüğümüz yer ağız dokularıdır. Aşırı sinirli, hassas, titiz bir yapıya sahip olmak, dişlerin diziliş ve sıralanışındaki bozukluklar, stres bruksizmin hem oluş nedeni hem de olayın şiddetini artıran en önemli GICIRDATMA SONUCU DİŞLERDE NELER GÖRÜLÜR?Dişlerin birbirleri ile sürtünmesi sonucu özellikle ön dişlerde aşınma, kırılma, dişlerde aşırı hassasiyet, genellikle soğuğa karşı hassasiyet, diş etinde çekilme, yanağın iç kısmında tahriş, baş ağrısı ve özellikle ense, şakak ve yanak bölgesindeki kaslarda ağrı, çene eklemine aşırı yüklenilme nedeni ile eklemde ağrı, çene ekleminde “klik” sesi ve kenetlenme SIKMA/GICIRDATMA TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?Diş hekimi tarafından uygulanan, uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılan "gece koruyucu plakları", diş gıcırdatma tedavisinde kullanılan en etkili araçtır. Ancak gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerin de uygulanması gerekebilir. Stres terapisi, rahat uyumayı sağlayıcı önlemler, kas gevşetici ilaç kullanımı, hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi, eksik olan dişlerin özellikle son dişler yerine koyulabilmesi için protez uygulamaları KORUYUCU PLAK NASIL KULLANILIR?Plak gece yatmadan önce dişlerin üzerine yerleştirilir ve gece boyunca ağızdan KORUYUCU PLAK NASIL TEMİZLENİR?Gece plağı ağızdan çıkarıldıktan sonra sıvı sabun ile fırçalanarak temizlenir. Temizlenen plak hekim tarafından verilen plak kutusunun içinde bekletilir. Plağın güzel kokması için kutunun içersine ağız gargarası da Hekimi Doktor Remzi Ülgen
10 aylık bebek diş gıcırdatma